Surprise Me!

Cübbeli'nin şefaat hurafeleri [Cübbeli'den "Allah ile nasıl aldatılır?" dersi (!)]

2013-04-17 8 Dailymotion

Cübbeli'nin şefaat hurafeleri [Cübbeli'den "Allah ile nasıl aldatılır?" dersi (!)]

Allah, gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde/evrede/dönemde yaratan, sonra arşı hakimiyeti altına alandır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçiniz vardır. Düşünüp ders almıyor musunuz? [Secde, 4]

Yoksa onlar Allah'tan başkasını şefaatçiler mi ediniyorlar? De ki: “Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi?” [Zümer, 43]

Hiç kimsenin başkasına fayda veremeyeceği, şefaatin kabul edilmeyeceği, fidye alınmayacağı ve yardım yapılmayacağı bir günden sakınınız. [Bakara, 48]

Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alışveriş, dostluk ve şefaatin olmayacağı gün gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan hayır yoluna harcayınız. Biliniz ki, hakikati inkâr edenler zâlimlerin ta kendileridir. [Bakara, 254]

Rabblerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları, Kur'ân ile uyar! Onlar için Rabblerinden başka ne bir dost ne de bir aracı vardır; belki sakınırlar. [En'âm, 51]

Onlar Allah'ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve “Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir” diyorlar. De ki: “Siz Allah'a göklerde ve yerde bilmeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir.” [Yûnus, 18]

Kıyamet günü, akrabanız ve çocuklarınız size fayda vermez. Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görmektedir. [Mümtehine, 3]

Hiç kimsenin hiçbir kimseye fayda veremeyeceği, kimseden bedel kabul edilmeyeceği, şefaatin kimseye fayda vermeyeceği ve kâfirlere yardım edilmeyeceği bir günden sakınınız. [Bakara, 123]

Hakkında azap kesinleşmiş olanı, ateştekini, sen mi kurtaracaksın? Fakat Rabblerine saygı duyanlar için, üst üste yapılmış, altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Bu, Allah'ın vaadidir. Allah, verdiği sözden dönmez. [Zümer, 19-20]

Rabbinizden size indirilene uyunuz! O'nu bırakıp da başka velilerin peşlerinden gitmeyiniz! Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz! [A’râf, 3]

Göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığının Allah'a ait olduğunu da bilmez misin? Sizin için Allah'tan başka ne bir dost ne de bir yardımcı vardır. [Bakara, 107]

Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır; yaşatan ve öldüren O'dur. Sizin Allah'tan başka ne bir dost, ne de yardımcınız vardır. [Tevbe, 116]

Ve yine din gününü sana bildiren şey nedir? Hiç bir nefsin bir başka nefse herhangi bir şeye güç yetiremeyeceği gündür; o gün emir yalnızca Allah'ındır. [İnfitâr, 18-19]

Elbette kendilerine peygamber gönderilenleri de, GÖNDERİLEN PEYGAMBERLERİ DE sorguya çekeceğiz. [A’râf, 6]

(Ey Muhammed!) Öğüt ver, çünkü sen ANCAK öğüt verensin. [Gâşiye, 21]

Peygamber, TEBLİĞ ETMEKTEN BAŞKA bir şeyle yükümlü değildir. Allah, sizin açıktan yaptığınız her şeyi ve bütün gizlediklerinizi bilir. [Mâide, 99]

Muhammed sadece bir peygamberdir; ondan önce de peygamberler gelip geçti. [Âl-i İmrân, 144]

Peygambere düşen, SADECE APAÇIK BİLDİRİMDE BULUNMAKTIR.” [Nûr, 54]

Buraya sığmadı ayrıca: Şûrâ, 48 e de bakınız.